10.Sınıf Tarih, 5. ÜNİTE: DÜNYA GÜCÜ OSMANLI (1453-1595)

 


5. ÜNİTE: DÜNYA GÜCÜ OSMANLI (1453-1595)

1453-1520 YILLARI ARASINDAKİ BAŞLICA SİYASİ GELİŞMELER

İstanbul’un Fethi (1453),

Sırbistan’ın alınması (1454),

Amasra’nın alınması (1459),

Mora’nın alınması (1460),

Sinop ve Trabzon’un alınması (1461),

Eflâk’ın alınması (1462),

Bosna ve Hersek’in alınması (1463),

Venedik ile mücadele (1463-1479),

Otlukbeli Muharebesi (1473),

Karamanoğlu Beyliği’ne son verilmesi (1474),

Kırım’ın Fethi (1475),

Boğdan’ın alınması (1476),

Arnavutluk’un alınması (1479),

İtalya Seferi (1480),

Cem Sultan Olayı (1481-1495),

İspanya’daki Yahudilerin Osmanlı ülkesine getirilmesi (1492),

Şahkulu İsyanı (1511),

Çaldıran Muharebesi (1514),

Turnadağ Muharebesi (1515),

Mercidabık Muharebesi (1516) ve

Ridaniye Muharebesi (1517)

 

 

Fatih Sultan Mehmet (1451-1481)

Sultan II.Murat’ın oğlu olan II.Mehmet, 1444-1446 ve 1451-1481 yılları arasında toplamda 32 yıl padişahlık yapmıştır. Şehzadeliğinde Manisa'daki Saruhan Sancağında Valilik yapan II. Mehmet ilmi, dini, idari ve askeri alanlarda iyi bir eğitim almıştır Edebiyatla da ilgilenen II.Mehmet, Avni takma adıyla şiirler yazmış ve 1481 yılında 49 yaşında yaşamını kaybetmiştir.

 

İstanbul’un Fethi (1453)

Stratejik ve jeopolitik öneme sahip olan ve tarih boyunca birçok milletin dikkatini çeken İstanbul, 28 devlet tarafından kuşatılmış fakat ele geçirilememiştir. Osmanlı padişahları Yıldırım Beyazıt ve II. Murat dönemlerinde de kuşatılan; fakat alınamayan İstanbul, ancak II. Mehmet yani Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedilebilmiştir.

 

Not: 54 gün süren kuşatma sonrasında 29 Mayıs 1453 tarihinde İstanbul fethedilmiş ve Bizans İmparatorluğu da yıkılmıştır.

 

İstanbul’un Fethi öncesinde II.Mehmet’in yaptığı hazırlıklar;

Rumeli Hisarını yaptırmış, ‘’Boğazkesen’’ adıyla da bilinen ve 1452 yılında yaptırılan Rumeli Hisarı, İstanbul’un Sarıyer ilçesinde bulunur. Günümüzde Müze ve açık hava tiyatrosu olarak kullanılmaktadır. ( ‘’Anadolu Hisarını’’ ise Yıldırım Beyazıt tarafından yaptırmıştır)

Şahi adı verilen Büyük toplar döktürmüş,

400 parçadan oluşan bir donanma kurmuş,

Komşu beyliklerle barış ortamını sağlamış,

Aldığı önlemlerle Akdeniz ve Balkanlar üzerinden Bizans’a yapılacak yardımların önüne geçmiştir.

 

İstanbul Fethinin Sonuçlarına baktığımızda;

1100 yıl boyunca varlığını sürdüren Bizans İmparatorluğu yıkılmıştır.

Osmanlı Devletinin başkenti Edirne’den İstanbul’a taşınmıştır.

Ayasofya, Camiye dönüştürülmüştür.

 

Not : Bizanslılar tarafından 537 yılında yaptırılan Ayasofya, 537-1453 yılları arasında yaklaşık 900 yıl boyunca Kilise olarak kullanılmıştır. Ayasofya; 1453-1935 yılları arasında yaklaşık 500 yıl boyunca Cami olarak kullanılmıştır. 1935-2020 yılları arasında Müze olarak kullanılan Ayasofya, 2020 yılında tekrar Camiye dönüştürülmüştür.

 

Not: Devletin yönetim merkezi olarak kullanmak amacıyla 1478’de İstanbul’da Topkapı Sarayı inşa edilmiştir. Topkapı Sarayı, 1478-1856 yılları arasında yaklaşık 400 yıl boyunca Osmanlı Devletinin yönetim merkezi olarak kullanılmıştır. Topkapı Sarayı, 1924’te Müzeye dönüştürülmüştür.

 

Osmanlı Padişahı II. Mehmet, ‘’Fatih’’ unvanını almıştır.

Osmanlılar, İmparatorluk olma yolunda önemli bir yol almıştır.

İstanbul’un fethi, İslam dünyasında sevinçle karşılanmıştır.

Evrensel bir gelişme olan İstanbul’un Fethi, Tarihi devirlerden Ortaçağı kapatmış ve Yeniçağ başlatmıştır.

Osmanlı Devletinin Balkanlardaki ilerleyişi hızlanmıştır.

 

Fatih Döneminde, Karadeniz’deki fetihler

Cenevizlilerin kolonisi olan Amasra, 1459’da fethedildi.  Not: Bartın iline bağlı olan Amasra, Karadeniz kıyısında bulunan bir sahil kasabasıdır

Candaroğulları Beyliğine 1461’de son verilmesiyle Sinop ve çevresi Osmanlıların egemenliği altına girmiştir.

Doğu Karadeniz’de hüküm süren Pontus Rum İmparatorluğuna 1461’de son verilmesiyle Trabzon ve çevresi Osmanlıların egemenliği altına girmiştir.

Kırım toprakları 1475’te Osmanlı Devletine bağlanmıştır.

 

Önemli: Yaklaşık olarak 400 yıl boyunca Osmanlıların egemenliğinde kalan Kırım Hanlığı, 1774’te imzalanan Küçük Kaynarca Antlaşmasıyla bağımsızlığını kazanmıştır. Osmanlılar ile Ruslar arasında imzalanan Küçük Kaynarca Antlaşması 18. Yüzyılda imzalanan en ağır antlaşmadır. Kırım toprakları için Ukrayna ve Rusya halen mücadele etmektedirler.

 

Önemli: Amasra, Sinop, Trabzon ve Kırım’ın alınmasıyla Osmanlı Devleti, Karadeniz’deki en güçlü devlet olmuştur

 

Fatih Döneminde, Balkanlardaki fetihleri;

Belgrad hariç Sırbistan toprakları 1454’te fethedildi. Not : Belgrad, 1521 yılında Kanuni Sultan Süleyman döneminde fethedilmiştir.

Mora Yarımadası, 1460 yılında Fethedildi. Not : Yaklaşık 400 yıl Osmanlı Devletinin egemenliği altında kalan Mora Yarımadası, 1829’da imzalanan Edirne Antlaşmasıyla Yunanistan’a bırakılmıştır.

1462’de Eflak ve 1476’da Boğdan fethedildi. Not : Fatih döneminde egemenlik altına alınan Eflak ve Boğdan, 1878’de imzalanan Berlin Antlaşmasıyla bağımsızlıklarını kazanmışlar ve Romanya Devletini kurmuşlardır

1463’te Bosna-Hersek ve 1479’da Arnavutluk, Osmanlıların egemenliği altına girmişlerdir. Not: Balkan Savaşlarından sonra Arnavutluk bağımsızlığını kazandı. Osmanlı Devletinden ayrılan son Balkan milleti Arnavutluk olmuştur.

 

Fatih Döneminde, Anadolu’daki gelişmeler;

Konya’da hüküm süren Karamanoğulları Beyliği, Osmanlıların Anadolu’daki egemenliğini tanımıştır.

Osmanlılar ile Akkoyunlular arasında 1473’te yapılan Otlukbeli Savaşında Fatih Sultan Mehmet, Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan’ı yenmiştir. Not : Bu savaştan sonra Akkoyunlular zayıflama dönemine girmiş ve Akkoyunlulara, 1503 yılında Safeviler son vermiştir.

 

Fatih Döneminde, Akdeniz’deki gelişmeler;

Gedik Ahmet Paşa komutasındaki Osmanlı ordusunun İtalya’nın Otranto şehrine yaptığı sefer, Fatih Sultan Mehmet’in ölümü üzerine yarıda kalmıştır.

 

II. Bayezid (1481-1512)

Fatih Sultan Mehmet’in oğlu olan II. Beyazıt, 1481-1512 yılları arasında 31 yıl padişahlık yapmıştır. Şehzadeliği döneminde 27 yıl boyunca Amasya Sancağında Valilik yapan II.Beyazıt, Dindar olması sebebiyle kendisi "Veli" lakabıyla anılmıştır. Cem Sultan Olayı ve Şahkulu İsyanıyla uğraşılması, bu dönemin Fetihler yönüyle durgun geçmesine neden olmuştur. Osmanlı tahtını 1512 yılında oğlu I.Selim’e bırakan II.Beyazıt, aynı yıl hayatını kaybetmiştir.

 

Cem Sultan Olayı: Fatih'in, 1481’de vefat etmesiyle Fatih’in oğulları II.Beyazıt ile Cem Sultan arasında çıkan taht mücadelesini kazanan II. Beyazıt, Osmanlı tahtına çıkmıştır. Taht mücadelesini kaybeden Cem Sultan ise önce Memluklulara daha sonra Rodos Şövalyelerine sığınmıştır. Daha sonra ise Avrupa’ya geçmiştir. Osmanlıların iç sorunu iken uluslararası bir soruna dönüşen Cem Sultan Olayı, 14 yıl sürmüştür. Cem Sultan’ın 1495’te Napoli’de hayatını kaybetmesiyle sürgün hayatı sona ermiştir.

 

İspanya’daki Müslümanların ve Yahudilerin kurtarılması: İspanya'da Hıristiyanların zulmüne maruz kalan Müslüman Araplar ile Yahudiler, Kemal Reis komutasındaki Osmanlı Kuvvetleri tarafından kurtarılmışlardır. (1492) Müslüman Araplar Kuzey Afrika'ya, Yahudiler ise Selanik ve İstanbul'a yerleştirilmişlerdir.

 

Şahkulu İsyanı: Şah İsmail taraftarlarının (Şiilerin) 1511’de Anadolu'da çıkarmış olduğu Şahkulu isyanı, Osmanlı Sadrazam Ali Paşa komutasındaki kuvvetler tarafından bastırılmıştır.  Önemli: Anadolu ve İran coğrafyasına hâkimiyet mücadelesinde Osmanlı Devleti ile Safeviler karşı karşıya gelmiştir.

 

 

Selim Dönemi (1512-1520)

Selim 1512 ‘de babası II. Bayezid’i tahttan zorla indirmiş ve yerine padişah olmuştur. 1512-1520 yılları arasında 8 yıl padişahlık yapmıştır. Şehzadeliğinde 27 yıl Trabzon Sancağında Valilik yapmıştır. I.Selim, Kardeşleri Ahmet ve Korkut’u ortadan kaldırarak iktidarını sağlamlaştırdı.

 

Çaldıran Seferi: Osmanlı Devleti için büyük bir tehdit olan Safeviler üzerine 1514’te Çaldıran Seferine çıkan I.Selim, Doğu Anadolu’daki Şii tehdidini ortadan kaldırmıştır.

Not: Çaldıran Seferiyle Doğu Anadolu tamamen Osmanlıların egemenliği altına girmiştir.

 

Turnadağ Savaşı: 1515 tarihli Turnadağ Savaşıyla Güneydoğu Anadolu’da hüküm süren Dulkadiroğlu Beyliği ortadan kaldırılmış. Bu Savaştan sonra Maraş ve çevresi Osmanlıların egemenliği altına girdi.

 

Adana ve çevresinde hüküm süren Ramazanoğulları, Osmanlı Devletinin egemenliğini tanımıştır.

 

Mısır Seferi: Osmanlıların arasının bozuk olduğu Memluklular üzerine Mısır Seferi yapıldı.

1516’daki Mercidabık Savaşında Memlukluları yenen Osmanlılar; Suriye, Lübnan ve Filistin topraklarını ele geçirmiştir. Memlukluların hükümdarı Kansı Gavri bu savaş sırasında hayatını kaybetmiştir.

1517’deki Ridaniye Savaşında Memlukluları yenen Osmanlılar; Mısır’ı ve Hicaz Bölgesini egemenlik altına almıştır.

 

Mısır Seferinin Sonuçları:

Mısır Merkezli kurulan Memluklular yıkıldı.

Suriye, Lübnan, Filistin, Mısır ve Hicaz (Mekke-Medine) Osmanlı Devletinin kontrolüne girdi.

Memlukluların hazineleri Osmanlı Hazinesine aktarıldı.

Halifelik Osmanlılara geçti. Kutsal emanetler İstanbul’a getirildi.

Venedikliler, Kıbrıs Adası için Memluklulara ödediği vergiyi Osmanlı Devleti’ne vermeyi kabul etti.

Baharat Ticaret Yolunun denetimi Osmanlılara geçti.

 

 

1520-1595 YILLARI ARASINDAKİ BAŞLICA SİYASİ GELİŞMELER

Belgrad’ın Fethi (1521),

Rodos’un Fethi (1522),

Mohaç Muharebesi (1526),

Babür İmparatorluğu’nun kurulması (1526),

Barbaros Hayrettin'in Cezayir'e hâkim olması (1529),

I.Viyana Kuşatması (1529),

İstanbul  Antlaşması (1533),

Cezayir’in alınması (1533),

Irakeyn Muharebesi (1534),

Fransa’ya kapitülasyon verilmesi (1535),

Preveze Deniz Savaşı (1538),

Hint Deniz Seferleri (1538-1553),

Trablusgarp’ın Fethi (1551),

Tebriz’in alınması (1548),

Nahçıvan’ın alınması (1553),

Amasya Antlaşması (1555),

Augsburg Barışı (1555),

Cerbe Deniz Savaşı (1560),

Zigetvar Seferi (1566),

Sakız Adası’nın alınması (1566),

Yemen’in alınması (1568),

Kıbrıs’ın Fethi (1571),

İnebahtı Deniz Savaşı (1571),

Tunus'un Fethi (1574),

Fas'ta Osmanlı hâkimiyetinin kurulması (1578)

Ferhat Paşa Antlaşması (1590)

 

 

GÜCÜNÜN ZİRVESİNDE OSMANLI

 

Kanuni Sultan Süleyman (1520-1566)

Yavuz Sultan Selim’in tek oğlu I.Süleyman taht kavgası yaşamadan padişah olmuştur. 10. Osmanlı padişahı olan Kanuni Sultan Süleyman, Osmanlı Devleti’nde en uzun süre tahtta kalan padişahtır. (46 yıl)

Avrupa’da; “Muhteşem” olarak isimlendirilen, I. Süleyman için adalet alanında taviz vermeyen ve devletle toplum yapısına dair kanunları uygulamaya koyan anlamında "Kanuni" ” unvanı kullanılmıştır.

 

Belgrad’dan Haçova’ya Osmanlı Zaferleri

Kanuni’nin tahta çıktığı dönemde Avrupa’da çok önemli gelişmeler yaşanmaktaydı. Almanya’da Martin Luther çalışmaları sonucunda Avrupa’da yeni bir mezhep olarak ortaya çıkan Protestanlık, toplumu ve idarecileri sarsmaya başladı.1521’de Hristiyan dünyasının iki büyük hükümdarı Şarlken ile I. Fransuva arasında başlayan savaş ile Avrupa iki cepheye ayrıldı. Avrupa’daki bu siyasi durum, Osmanlı Devleti’ne Avrupa ile doğrudan ilgilenme ve kendisine karşı oluşabilecek bir Haçlı birliğinin parçalanmasına imkân sağladı.

Fatihten sonra duran Balkan fetihleri Kanuni’nin ilk seferi sonunda Belgrat alınmasıyla yeniden başladı.

Kanuni, ikinci hedefi olan Rodos’u da 1522’de fethetti.

 

Mohaç Meydan Muharebesi (1526)

Macar ordusu üzerine Türk topçusunun mermiler yağdırmasıyla iki saat gibi kısa bir sürede galibiyet sağlandı. Macaristan da Osmanlılara bağlı bir krallık kuruldu. Avrupa'da Osmanlı etkisi arttı. Mohaç Savaşı’ndan sonra Osmanlı ordusu Budin’e yürüyerek şehre girdi. Osmanlı hâkimiyetini kabul eden Zapolya’yı Macar kralı olarak tanıdı.

 

Viyana Kuşatması (1529)

Viyana, şehri kuşatmaya alınmış fakat Kışın yaklaşması, büyük topların getirilmemesi nedeni ile kuşatma kaldırıldı.

 

İstanbul Anlaşması (1533)

Bu Anlaşma ile Avusturya Arşüdük'ü Osmanlı sadrazamına denk sayılmıştır. Bu anlaşma Avusturya ile yapılan ilk antlaşma olmuştur. Avusturya Arşidüklüğü, bu antlaşmayla Osmanlı Devletinin siyasi üstünlüğünü kabul etmiştir.

 

Zigetvar Seferi (1566)

Avusturya’nın; Osmanlı idaresindeki Macar topraklarına saldırılara devam etmesi ve Avusturya'nın vergilerini ödememesi üzerine Zigetvar Seferi’ne çıkılmıştır. Bu sefer Kanuninin son seferi olup, Zigetvar Kalesi alınmış ve Kanuni bu sefer sırasında vefat etmiştir. Ordunun moralinin bozulmaması için vefatı askerden gizlenmiş ve ertesi gün Zigetvar fethedilmiştir.

 

Haçova Meydan Savaşı (1596) : Kanuni’nin ölümünden sonra Avusturya ile antlaşma yapılmış olsa da III. Murat devrinde mücadeleler yeniden başlamıştır. III. Murat döneminde Haçova’da Avusturya’ya karşı önemli bir başarı elde edildi.

Not: Sultan III. Mehmet Dönemi’nde alınamayan Eğri Kalesi alındı.

 

Kanunî döneminde Osmanlı-Safevi İlişkileri(1533-1555)

İran üzerine üç sefer yapıldı.

Irakeyn Seferi (1534-1535): Tebriz ve Bağdat alınmıştır. Basra-Bağdat-Halep ticaret yolunun denetimi Osmanlıların kontrolüne girmiştir.

İran (Tebriz) Seferi (1548)

Nahçıvan Seferi (1553) Bu sefer sonunda ilk Osmanlı-Safevi antlaşması olan Amasya Antlaşması 1555’te imzalanmıştır.

 

Osmanlı Devleti'nin Kapitülasyon Siyaseti

Kapitülasyon; Hristiyan devletlere dostluk ve sadakat sözü vermeleri şartıyla Osmanlı Devleti’nde ticari faaliyetlerini gerçekleştirmek amacıyla verilen imtiyazlardır.

Avrupa ile ticari ilişkilerini artırmak ve Avrupa Hristiyan birliği bozmak amacıyla Kanuni döneminde Fransa’ya kapitülasyonlar verildi. Aht-i Atika" veya İmtiyaz-ı Mahsusa ya da kapitülasyon olarak adlandırılır. Fransa’ya verilen ve 17 maddeden oluşan kapitülasyonların devamı için sonraki padişahların imzalanması şartı getirilmiştir.

Not: Kapitülasyonlar sonucu; Osmanlı gümrük gelirleri artmıştır. Fransa Avrupa birliğinden koparılmıştır. Akdeniz ticareti canlanmıştır.

 

Not: Devletinin çöküş döneminde Osmanlıların sanayileşmemiş olması nedeniyle Kapitülasyonlar zararlı olmuştur.

 

Önemli: Osmanlı Devleti’nin kapitülasyon siyaseti iki döneme ayrılmıştır. Birinci dönem, 1352’de Ceneviz Cumhuriyeti’ne tanınan ilk kapitülasyonlardır. 170 yıllık bir dönemi kapsamaktadır. Birinci dönemde Osmanlıların Avrupa’yla olan ticaretinin büyük bölümünü Cenevizliler ve Venedikliler yapmaktadır. İkinci dönemi, Mısır’ın fethiyle başlamıştır. Suriye ve Mısır’ın fethiyle kapitülasyonların değeri çok artmıştır. İngiltere’ye 1580’de kapitülasyonlar tanınmıştır. Hollandalılara ise 1612’de ticari imtiyazlar verilmiştir.

 

OSMANLI’NIN GÜCÜ VE STRATEJİK RAKİPLERİ

İtalya merkezli Venedikliler ve Cenevizliler 16. Yüzyılda denizlerde Osmanlı Devletinin iki stratejik rakibiydi. Venedikliler gücünü Akdeniz ticaretinden, Cenevizliler ise Karadeniz ticaretinden sağlamıştır. Osmanlı Devletinden ticari ayrıcalıklar alan bu iki devlet İstanbul’un Fethi’nden Osmanlılarla anlaşmak zorunda kalmıştır.

Osmanlı Devleti 16 yy. başlarında, Şarlken’in başında bulunduğu Habsburg İmparatorluğu ile mücadele etmiştir. Fransa, İngiltere ve Hollanda gibi milli devletlere Hristiyan Birliğini bozmak için kapitülasyonlar vermiştir.

Osmanlılar, 16. Yüzyılda Akdeniz hâkimiyeti için İspanya ile Hint Okyanusunda ise Portekizlilerle mücadele etmiştir

 

Osmanlı Devleti’nin Dış Politikası

15. ve 16. yüzyıllarda dünya gücü olan Osmanlılar, uyguladığı uzun vadeli stratejiyle Avrupa siyasetini ve ekonomisini belirleyen başlıca devletlerden biri hâline gelmiştir. Osmanlılar, Hristiyan birliğini parçalanmak için Roma Katolik Kilisesi’ne karşı Ortodoksluğu ve Protestanlığı himaye etti.

Kutsal Roma İmparatorluğu’na karşı Fransa, İngiltere ve Hollanda gibi millî monarşileri desteklemiş ve bu devletlere kapitülasyonlar vermiştir.

1492’de İspanya’daki Beni Ahmer Devleti yıkılmasından sonra, II. Beyazıt’ın emriyle İspanya’da Hristiyanların baskısına ve zulmüne maruz kalan Yahudiler ve Müslüman Araplar, Kemal Reis Komutasındaki Osmanlı donanması tarafından kurtarılmıştır. Müslümanlar Araplar, Kuzey Afrika’ya, Yahudiler de İstanbul’a ve Selanik’e nakledildi.

Oruç ve Hızır (Barbaros) Reis, Cezayir’de üs kurarak İspanyol istilasına karşı başarılı bir mücadeleye girişmiştir. Kanuni Dönemi’nde, Barbaros Hayrettin Paşa, Osmanlı Devletinde Kaptanı Derya görevine getirilmiştir.

 

KARALARIN VE DENİZLERİN HÂKİMİ

Kuruluş Dönemi’nde Anadolu ve Balkan topraklarını fetheden Osmanlılar, İstanbul’un Fethi’nden sonra büyük bir kara gücü hâline gelmiş ve Cihanşümul (Uluslararası) bir devlete dönüşmüştür.

Osmanlılar 16. yy. en geniş sınırlarına ulaşmıştır. Bu dönemde Avrupa’daki tüm Hristiyanları imparatorluk çatısında birleştirmeyi amaçlayan Şarlken (Habsburg Hanedanı), Osmanlıların Avrupa’daki ilerleyişini durdurma ve Macaristan yönünde genişleme politikası izlemiştir.

Avrupa’da meydana gelen Yüzyıl Savaşları’ndan (1337-1453) sonra Fransa’da monarşi güç kazanmıştır. Fransa’da Avrupa’nın kuvvetli devletlerinden biri olarak Kutsal Roma-Germen İmparatorluğu’na rakip oldu.

İstanbul’un Fethi’nden sonra Yavuz Sultan Selim tarafından Suriye, Filistin, Mısır ve Hicaz hakimiyet altında alındı ve Memluk Devletine son verildi.

16. yüzyılın başında İran’da Şah İsmail tarafından kurulan Safevi Devleti, Doğuda Osmanlılara rakip duruma gelmiştir.

 

Osmanlılar Akdeniz’de

Osmanlılar; 15. yy. Fatih döneminde Kırım’ın fethiyle Karadeniz’in en güçlü devleti olmuştur.16. yüzyılda Kanuni Döneminde Preveze deniz savaşında Haçlı donanmasına karşı alınan zafer sonrasında Akdeniz’in en güçlü devleti olmuştur.

 

Coğrafi Keşifler’ in Etkileri

15. yüzyılın ortalarından 16. yüzyılın sonlarına kadar süren Coğrafi Keşiflerle, yeni kara parçaları keşfedilmiş ve yeni ticaret yolları ortaya çıkmıştır. Coğrafi Keşifler dünyanın jeopolitik ve ekonomik dengesini değiştirmiş, dünyayı Eski ve Yeni Dünya (Amerika) olarak ikiye ayırmıştır. Bu dönemde Amerika, Asya, Afrika ve Uzak Doğu’nun birçok bölgesine keşif yolculukları gerçekleştirmiştir.

 

Coğrafi Keşifler’ in Nedenleri

Osmanlıların İpek ve Baharat ticaret yollarını kontrol altına alması nedeniyle Avrupalıların yeni ticaret yolları arayışına girmesi

Avrupalıların keşfedilen yerlerdeki değerli madenlere sahip olarak Gelirlerini artırmak ve zenginliğe ulaşma isteği,

Avrupalı kralların (İspanya-Portekiz Kralları) keşif hareketlerini desteklemesi,

Pusulanın kullanılmaya başlanması, Cesur gemicilerin yetişmesi ve Gemicilik teknolojisinin gelişmesi

Avrupalıların Hristiyanlığı yaymak İstemesi,

 

Coğrafi Keşifler’ in Sonuçları

Yeni ticaret yolları bulundu ve ticaret merkezleri değişti. (Akdeniz limanları önemini kaybetmiş, Atlas okyanusunda bulunan limanlar önem kazanmıştır.

Yeni yerler keşfedildi ve Dünya’daki stratejik dengeler değişti.

Amerika’daki Altın ve gümüş gibi değerli madenlerin Avrupa’ya akmasıyla, Avrupa zenginleşti ve önemli miktarda sermaye elde etti.

Orta Çağ’ın skolastik düşünce yapısı değişmeye başladı. Kilise eski gücünü kaybetti.

Avrupa’da Rönesans ve Reform hareketlerini başlatan düşünce yapısı ortaya çıktı. Sanayi Devrimi’ne giden süreç başladı.

İspanya, Portekiz gibi milli devletler sömürge imparatorlukları kurdu. Keşfedilen yeni kıtalardaki İnka ve Aztek gibi eski medeniyetler tanındı.

Coğrafi Keşifler’le birlikte patates, domates, mısır, fasulye, kakao, vanilya ve tütün gibi ürünler Amerika kıtasından getirtilmiştir.

Avrupa’da refah ortamını ortaya çıkarmış ve Osmanlı’nın Batı karşısında geri kalmasına neden olmuştur.

 

Hint Deniz Seferleri

Coğrafi Keşifler sonrasında özellikle Kızıldeniz, Basra Körfezi ve Hint Okyanusu’nda Osmanlılar ile Portekizliler askerî bir rekabete girmiştir.

Portekiz’in Ümit Burnu üzerinden Hindistan’a ulaşması İpek ve Baharat ticaret yollarının önemini azaltmıştır.

Osmanlılar, Kanuni Dönemi’nde dört kez Hint Okyanusuna fetih amacıyla sefer düzenlenmiştir. Bu seferler Osmanlı Devleti için olumsuz bir takım sonuçlar doğurdu

 

İlk Hint Deniz seferi Mısır Valisi Hadım Süleyman Paşa komutasında gerçekleşti. Portekizlerle yapılan savaşta Başarılı olunamadı. (1538)

İkinci sefer Piri Reis komutasında yapıldı. Başarılı olunamadı. (1538) Bu seferden sonra Piri Reis idam edilmiştir.

Üçüncü sefer; Murat Reis komutasında Portekizlilerle yapılan mücadelede başarılı olunmadı. (1552)

Dördüncü Hint seferine Seyit Ali Reis komutanlık etmiş ve Portekizlere karşı başarılı olunamadı.

 

Akdeniz’de Güçler Değişiyor

Ümit Burnuʼnun keşfedilmesiyle ticaret yollarının değişmesi, Akdeniz ticaretini ikinci plana düşürmüştür.

Venedik, İspanya ve Papalık ittifakına karşı alınan 1571 İnebahtı mağlubiyetinden sonra Osmanlı Devleti’nin Akdeniz’deki varlığını tehdit altına girdi.

Osmanlılar Akdenizʼde İspanya’ya karşı İngiltere ve Hollanda denge unsuru olarak kullandı.

İngiltere ve Hollanda sahip oldukları deniz güçleri sayesinde 17. Yüzyılda İspanya ve Portekiz’i çökerterek Akdeniz’e hâkim olmuştur.

 


Muallimi Tarih

KPSS ve Lise Tarih Ders Özetleri

Yorum Gönder

🔔 Görüşlerinizi Bize Bildirin

Daha yeni Daha eski