6. ÜNİTE: XIX VE XX. YÜZYILDA DEĞİŞEN GÜNDELİK HAYAT
ULUS DEVLETE GİDEN SÜREÇTE NÜFUS
Westphalia Antlaşması (1648) ve Fransız İhtilali (1789) bu iki olay, İmparatorluktan
ulus devlete giden süreçteki iki önemli gelişmeler olmuştur. Fransız İhtilalinden sonra Avrupa’da ulus devletlerin yaygınlaşmasında Milliyetçilik ve demokrasi etkili olmuştur.
Ulus Devlet Anlayışının Osmanlı Devleti’ne Etkisi
Osmanlı Devleti
bünyesinde yaşayan
Balkanlardaki uluslar (Sırplar,
Rumlar vb.) milliyetçilik akımından etkilenerek 1800’lü yılların başında bağımsızlık
için isyan etmişlerdir.
Osmanlı Devletine karşı isyan eden ilk
balkan milleti Sırplardır, Osmanlılardan ayrılan ilk Balkan milleti ise Rumlar
(Yunanlar) dır.
1829 tarihli Edirne Antlaşması ile Rumlar (Yunanlar) Osmanlılardan ayrılarak Yunanistan kuruldu.
1878 tarihli Berlin Antlaşması ile Sırbistan, Romanya ve Karadağ devletleri
kurulmuştur.
II. Meşrutiyet’in ilanından sonra 1908’de Bulgaristan bağımsızlığını
elde etti.
Balkan Savaşları’ndan sonra 1912’de Arnavutluk da bağımsızlığını
elde etti.
Not 1: Yunanistan, Bulgaristan ve
Makedonya’nın bağımsızlığı kazanmasıyla; 20. Yüzyılın başlarında Balkanlardan Anadolu’ya doğru kafileler halinde Türk göçleri yaşanmıştır.
Not 2: Ruslarla 1774’te imzalanan Küçük
Kaynarca Antlaşmasından sonra Kafkaslardan ve Kırım’dan
Anadolu’ya göçler yaşanmıştır.
Not 3: Sırplar; 1812 tarihli Bükreş Antlaşmasıyla ayrıcalık elde etti, 1829 tarihli Edirne Antlaşmasıyla Özerklik kazandı. 1878 tarihli Berlin Antlaşmasıyla Bağımsız
oldu.
Önemli: Osmanlı Devleti;
Kuzey Afrika’daki
topraklarını sömürgecilik faaliyetleri sonucu kaybetti,
Balkanlardaki
topraklarını milliyetçi isyanlar sonucu kaybetti,
Ortadoğu’daki topraklarını
ise I. Dünya Savaşından sonra İtilaf
Devletlerine kaybetti.
MODERN HAYATTAKİ SOSYAL DEĞİŞİM
Sanayi devrimi sonrasında
kent sistemi ilk olarak İngiltere’de ortaya çıkmış ve daha sonra 1800’li yıllarda Avrupa’ya yayılmıştır.
Bu dönemde kentler
modern olarak yeniden tasarlanmaya, hastane, adliye, üniversite gibi binalar ile bulvar ve
caddeler yapılmaya başlanmıştır.
Kentlerde nüfus yoğunluğunun artmasıyla beraber pek çok toplumsal ve altyapı sorunu da ortaya çıkmıştır.
Sanayi Devrimi dünyada
pek çok yeni gelişmeyle
birlikte fabrikaların
kurulmasını ve tüketim ekonomisini ortaya çıkarmıştır.
Sanayileşen
Avrupalı Devletler, Kapitülasyonlar sayesinde Osmanlı pazarına hakim olmaya başlamışlardır. Osmanlı Devletini dışarıya bağımlı
bir devlet haline getirmişlerdir.
1700’li yıllarda Avrupa’da
basın hayatının gelişmesiyle okuryazar sayısında
artış
görülmüştür. Basın özellikle
kamuoyu oluşturma
ve toplumu istenen yönlere
çekmede bir araç olarak kullanılmıştır.
Tanzimat Dönemi’nde değişen gazetecilik
anlayışı,
Osmanlı Devleti’nin siyasi yaşamının
belirleyicisi olmuştur.
Osmanlı Devleti’nde, “kamuoyu” kavramı Tanzimat Dönemi’nde önem kazanmıştır.
Sanayi Devrimi sonrası
Batı’da yükselen Kapitalizm; ekonomik ve sosyal alanlarda olduğu gibi kültürel
alanlarda da belirleyici olmuş, halk arasında tek tip düşünce ve davranış oluşturmayı amaç edinmiştir.
Sanayi Devriminden sonra
güç kazanan Kapitalizm, Geniş halk kitlelerine kitle iletişim araçları (radyo, televizyon ve gazete) vasıtasıyla yaptığı reklamlarla insanların
ekonomik etkinliklerine yön vermeye başlamıştır.
Sanayi Devriminin
gerisinde kalan Osmanlı Devleti, 1838 tarihli Balta Limanı Ticaret Antlaşmasıyla Batı’ya bağımlı
hale gelmiş
ve yabancılarla rekabet
edemeyen yerli esnaf iflas etmeye başlamışlardır.