2. ÜNİTE İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI
II.Dünya Savaşı’nın Nedenleri :
a-) I. Dünya Savaşı sonrasındaki barış antlaşmalarının
adaletsiz ve ağır
oluşu
(Özellikle Versay’ın).
b-) 1929 Ekonomik
Bunalımı’nın kötü etkilerinin saldırgan yönetimlerin iş başına gelmesine sebep
olması.
c-) Milletler
Cemiyeti’nin sorunları çözmekte yetersiz oluşu; Fransız ve İngiliz çıkarlarını
gözetmesi.
d-) I. Dünya Savaşı sonrası hayal kırıklığına uğrayan İtalya’nın
Akdeniz’deki yayılmacı emelleri.
e-) Japonya’nın Uzakdoğu ve Pasifik ile
ilgili emelleri.
f-) SSCB’nin komünizmi
tüm dünyaya yaymak istemesi; ayrıca İngiltere ile Fransa’nın
komünizme karşı gelebileceğine inandığı Faşizm ve Nazizm’e engel olmaması.
ÜLKELER ARASI
GRUPLAŞMALAR:
Mihver Devletler
: Almanya, İtalya, Japonya
Müttefik Devletler : İngiltere, Fransa, SSCB, ABD
II.DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİNDEKİ
GELİŞMELER
JAPONYA:
1930’lu yıllarda Uzak Doğu’nun en güçlü
devleti olmuştur.
1931’de Mançurya’yı işgal ederek, Çin’e
yönelmiştir.
1933’te Milletler
Cemiyeti’nden, 1934’te Washington Antlaşması’ndan çekilmiştir.
1934’te “Asya
Asyalılarındır.” sloganıyla batılıların Çin’le olan ilişkilerini
kesmelerini istemiştir.
1937’de Çin’e saldırmıştır, ABD ve İngiltere ise Çin’in
yanında yer almışlardır.
1938’de doğu ve orta Çin topraklarını
ele geçiren Japonya, Batılı
devletlerin Doğu
Asya’dan atılmasını
öngören
“Yeni Düzen”i ilan etmiştir.
İTALYA:
I.Dünya Savaşı’nda amacına ulaşamayan İtalya; savaştan sonra
siyasi, sosyal ve ekonomik sıkıntılar
yaşamıştır. Bu sıkıntılar 1922’de Benito Mussolini’yi iktidara taşımış ve İtalya’da aşırı
milliyetçilik esasına dayalı bir yönetim olan Faşizm benimsenmiştir.
‘’Bizim Deniz’’ idealiyle yola çıkan Mussolini,
Akdeniz’i kontrolü altına almak ve Roma İmparatorluğunu tekrar
canlandırmak istemiştir. Mussolini
bu hedefine ulaşmak
için yayılmacı bir politika izlemiştir.
Bu politika gereğince önce Yugoslavya’dan Fiume (bugünkü Rijeka-Hırvatistan) şehrini alan İtalya, 1936 yılında
da Afrika kıtasında bulunan Habeşistan’ı işgal etti (İspanya İç Savaşı’na da karıştı.) 1939’da Arnavutluk’u işgal etmesi, Balkan Antantı için
büyük bir darbe oldu.
ALMANYA:
Versay Antlaşması’nın
dayattığı
ağır
yükümlülükler
ve 1929 Dünya Ekonomik
Krizi, Hitler’i 1933’te iktidara taşımıştır.
‘’Hayat Sahası’’ idealiyle yola çıkan Hitler,
bütün Almanları tek çatı altında toplamak istemiştir.
Yayılmacı bir politika
izleyen Hitler, Versay Antlaşması’nı
yok saymış
ve topraklarını sınır tanımadan genişletmeye çalışmıştır.
1938’de Avusturya’yı
topraklarına katmış, aynı yıl
Münih Ant. ile Çekoslovakya’dan Südet
bölgesini almış,
Mart 1939’da ise Çekoslovakya’nın
tamamını işgal etmiştir.
1 Eylül 1939’da Almanya’nın
Polonya’ya işgal etmesi üzerine, İngiltere ile Fransa 3 Eylül 1939’da Almanya’ya savaş ilan etmiş ve böylece II.Dünya Savaşı başlamıştır.
Yatıştırma Politikası :
İngiltere
Başbakanı Chamberlain döneminde, Almanya’nın
Avrupa’daki işgallerine ve yayılmacı politikasına sessiz kalan İngiltere’nin 1935-1938 yılları arasında izlemiş olduğu politikaya
verilen ad. Yatıştırma
politikasının temelinde, Almanya’nın
işgal
ettiği
küçük birkaç toprak parçasının korumak isteyeceği ve işgallere son
vereceği
düşüncesi yatmaktaydı; fakat Hitler bu politikadan cesaret
alarak, toprakları
işgal
ettikçe daha fazla
toprak istemeye başlamıştır.
Chamberlain izlediği bu politika
sebebiyle 1940 seçimlerini
kaybetti ve Winston Churcill seçimleri
kazanarak 1940’ta İngiltere Başbakanı oldu.
Münih Antlaşması (1938):
İngiltere,
Fransa, Almanya ve İtalya arasında toplanan Münih
Konferansı’nın sonunda imzalandı. Bu antlaşma ile Çekoslovakya’nın Südet bölgesi Almanya’ya verildi. Bu
nedenle Çekoslovakya tarafından “Münih İhaneti” olarak anıldı.
Yatıştırma politikasının
çok bariz bir örneğidir.
Ortak Refah Alanı
(Yeni Japon Düzeni):
Japon imparatoru
Hirohito’ya ait bir plândır. Batılıların Asya’daki egemenliğine tepki olarak
doğmuştur. Buna göre İngiltere, Fransa, Hollanda ve ABD dörtlüsü
Japonya tarafından Uzakdoğu’dan kovulacak, kurtarılmış Uzakdoğu halkları Japon yönetimi altında birleşecek ve gelişecekti.
Tokyo-Berlin Paktı
(Anti-Komintern Pakt):
1936’da Japonya ve
Almanya tarafından SSCB’ye karşı imzalanan antlaşmadır. 1937’de bu pakta İtalya’nın
da katılımıyla Roma-Tokyo-Berlin Mihveri oluştu
Çelik Pakt:
1939’da Almanya-İtalya arasında imzalanan pakttır. Buna göre iki devletten biri saldırıya
uğrarsa
diğeri
koşulsuz
olarak yardım edecekti. İtalya, Almanya’nın
etki alanına girdi
Anschluss (Anşlus-Birleşme):
Hitler’in Reich’ın (Birleşik Almanya’nın)
bir parçası olduğunu iddia ettiği Avusturya’yı
işgal
etmesidir (1938) (Hitler Avusturya doğumludur). Birçok Avusturyalıyı
sevindirmiştir.
Alman-Sovyet
Saldırmazlık Paktı (Ağustos 1939):
Münih Konferansı’ndan
sonra Batılı devletlere güveni azalan SSCB, Almanya ile saldırmazlık antlaşması imzaladı. Aslında gizli bir madde ile bu iki devlet
Doğu
Avrupa’yı aralarında bölüşüyordu.1941’de SSCB’ye saldıran Almanya bu paktı çiğnemiştir.
Maginot (Majino)
Hattı :
II. Dünya Savaşı’nda Fransa'nın kuzey ve doğu sınırlarını
kapsayan savunma hattıdır. Fransa'nın Almanya tarafından tekrar işgalini önlemek üzere inşa edilmiştir. O dönemde dünyanın en güçlü
savunma hattı olarak kabul
edilen Maginot Hattı, İkinci Dünya savaşında Almanlar tarafından kısa sürede geçilmiş ve Fransa tekrar Almanların işgaline uğramıştır. Günümüzde müze olarak halka açılmıştır.
SAVAŞ
YILLARI (1939-1945)
Savaşın cepheleri: Avrupa, Kuzey Afrika, Pasifik.
A-) Avrupa
Cephesi :
Almanya’nın 1939’da
Polonya’yı işgal
etmesi üzerine, İngiltere ile
Fransa Almanya’ya savaş ilan etmişler ve savaş başlamıştır (SSCB de Alman-Sovyet Saldırmazlık Paktı uyarınca hızla Polonya’nın
doğusunu
işgal
etti.)
1940: Almanlar Norveç, Danimarka,
Hollanda, Belçika ve Fransa’yı işgal etti. İngiltere’ye ağır hava saldırıları düzenleseler
de ciddi kayıplar verince geri
çekildiler. Haziran 1940’ta İtalya resmen savaşa girdi ve
Yunanistan’a saldırdı.
Onları püskürten
Yunanlar, Arnavutluk’a girdi.
Seelöwe (Deniz Aslanı)
Harekatı:
Hitler’in İngiltere’yi işgal plânının kod adıdır.
1940’taki hava saldırılarının
başarısız
olması ve Hitler’in 1941’de SSCB’ye yönelmesi üzerine bu
plândan vazgeçilmiştir.
NOT : Avrupa’da İtalya’nın
yanı sıra Finlandiya, Macaristan, Romanya,
Bulgaristan devletleri ile Yugoslavya içindeki Hırvatlar da Almanya’ya destek
vermiştir.
Almanya tarafsız kalan Franco İspanya’sına
saldırmadı.
1941: Almanlar Yugoslavya’yı işgal edip Hırvatlara bağımsızlık
verdi. Yunanistan ve Girit’i
işgal
ettiler.
Barborassa Harekatı
(Haziran 1941) :
Almanların, SSCB üzerine
1941’de yapmış
olduğu
işgal
harekatına verilen addır. Tarihin en geniş çaplı askerî harekatıdır.
Ukrayna ve Kırım’ı
işgal
eden Almanlar, Kafkasya’daki
SSCB petrollerine doğru ilerledi.
Bu harekatta Blietzkrieg
(Yıldırım Savaşı)
taktiğini
kullanan Almanlar çok
hızlı
ve şok
bir işgal
gerçekleştirdi.
Barbarossa Harekatı’ndan
sonra SSCB
resmen II. Dünya Savaşı’na girdi.
Yıldırım Savaşı
(Blietzkrieg) :
II. Dünya Savaşı'nda Almanların savaş stratejisidir. Bu savaş taktiğinde amaç, hızlı
ve ani saldırılarla, düşmanın düzenli bir savunma kurmasını
engelleyip sonra da hızlı bir şekilde yok etmektir. Hitler tarafından II. Dünya Savaşı sırasında Sovyetler Birliği’ne karşı gerçekleşen Barbarossa Harekatı’nda, bu savaş stratejisi
kullanılmıştır.
Stalingrad Muharebesi
(1942-1943) :
II. Dünya Savaşı sırasında, Alman ordusu ile Sovyet ordusu + işçileri arasında Stalingrad (bugünkü
Volgograd) şehri
önlerinde yapılan savaştır.
Kıta Avrupası’nda rakibi kalmayan ve SSCB topraklarında ilerleyen Almanlar, Volga Nehri kıyısındaki Stalingrad’da tarihin en kanlı savunma savaşlarından birinde SSCB’ye yenildi (Stalingrad şehri Almanlara 8
ay direnmiştir).
2 milyon kişinin öldüğü bu muharebe, II. Dünya Savaşı’nın
dönüm
noktasıdır. Almanların Avrupa’da durdurulduğu bu savaştan sonra
Almanlar geri çekilmeye, SSCB ilerlemeye başlamış ve bu Sovyet
ilerlemesi Berlin’e
kadar sürmüştür.
Notlar:
1942: Almanya hâlâ güçlüdür ama Stalingrad’ı
bir türlü ele geçirememiştir.
1943: Müttefik kuvvetler Sicilya Adası’nı ele
geçirdi, Mussolini devrildi, İtalya savaş dışı kaldı.
1944 : SSCB Batı’ya doğru ilerleyerek tüm Doğu Avrupa ve Balkanları işgalden kurtardı. Müttefikler Roma’ya girdi ve İtalya’nın
tamamı Alman
birliklerinden temizlendi.
Normandiya Çıkarması
(1944) :
Müttefik Devletlerin
(özellikle ABD’li ve İngilizlerin), Almanlar üzerine 1944’te yaptığı etkili saldırıdır. Müttefik kuvvetler, Fransa’nın
Normandiya kıyılarından yaptığı bu askerî çıkarmada
Almanlara karşı
önemli bir zafer kazandı. Almanların, bu askeri çıkarmada ağır bir yara
almaları ve geri çekilmeleri savaşın sonucunu Müttefik Devletlerin lehine etkilemiştir
Stalingrad Muharebesi ile
beraber Avrupa Cephesi’nin kaderini belirleyen savaştır. Bu çıkarmadan sonra ilerleyen Müttefikler, kısa sürede Fransa’yı işgalden kurtardı.
1945 : Kızıl Ordu (SSCB ordusu) Berlin’e
girdi, Hitler intihar etti, Almanya 7 Mayıs’ta savaştan çekildi.
B-) Kuzey
Afrika Cephesi
1940 : Libya’yı elinde bulunduran İtalyanlar, Mısır’daki İngilizlere saldırdı
fakat yenildiler ve Libya’ya
geri püskürtüldüler. İngilizler Libya’ya girdi, Almanlar İtalyanların yardımına
koştu.
1941-1943 : “Çöl Tilkisi” lakaplı Alman
General Erwin Rommel, İngilizleri Libya’dan çıkardığı gibi Mısır’a girdi ve İskenderiye’nin 100 km yakınındaki
El Alameyn’e kadar ilerledi.
İngiliz
General Montgomery onu durdurdu. İngiliz
birlikleri Libya’ya girerken ABD’liler de Tunus’a girdi.
Kuzey Afrika Cephesi’e
tank savaşları damga vurmuştur. İtalya ve Almanya
bu cephede istediğini
elde edememiş,
Mısır’daki İngiliz varlığına son verememiş, Süveyş Kanalı’nı
ele geçirip İngiltere’nin sömürgeleriyle
bağlantısını koparamamıştır. Mihverler 1943’te bu cephede yenilince Müttefikler
Sicilya ve İtalya’yı
ele geçirmeye başladı.
·
C-) Pasifik
Cephesi :
ABD ile Japonya’nın
Pasifik Okyanusu’nda birbirine karşı üstünlük
mücadelesi verdiği cephedir.
Pearl Harbor Baskını (
Aralık 1941) :
Hawaii Deniz Savaşı… Japon
Hava ve Deniz Kuvvetleri'nin, 1941’de ABD’nin Hawaii adalarında
bulunan Pearl Harbor askerî üssüne karşı düzenlediği sürpriz saldırıdır.
Japonya’nın kesin
zaferiyle sonuçlanan bu saldırıda, ABD ağır bir yara almıştır. Bu saldırı
sonrası döneminde ABD, Müttefik Devletlerin (İngiltere ve
Fransa) yanında II. Dünya Savaşı’na resmen girmiş ve
Pasifik Cephesi açılmıştır.
Midway Deniz Savaşı
(Haziran 1942) :
ABD-Japonya arasında
Pasifik Okyanusu’ndaki Midway Adası yakınlarında yapılan savaştır. Bu cephenin dönüm
noktasıdır; savaşı kazanan ABD, Pasifik Cephesi’nde üstünlüğü ele geçirdi.
Leyte Deniz Savaşı
(1944) :
ABD ile Japonya arasında,
Pasifik Okyanusu’nda (Filipinler’e bağlı
Leyte Adası civarında) gerçekleşmiş olan, tarihin en büyük
hava ve deniz savaşlarından birisidir. Japonya ağır bir yenilgi almıştır. ABD, Filipinler' i işgal etmiş ve Müttefik Devletler, Pasifik Okyanusu’nu denetimleri altına almışlardır.
Manhattan Projesi
(1945) :
ABD’nin atom bombası
üretme projesidir. ABD, Japonya’yı teslim almak için 6 Ağustos 1945’te Hiroşima şehrine, 9 Ağustos 1945’te ise Nagazaki şehrine atom
bombası attı. Hiroşima’da 240 bin, Nagazaki’de ise 80 bin
sivil katledildi. Ağır bir darbe alan Japonya’nın
teslim olmasıyla Pasifik
Cephesi kapandı, II. Dünya Savaşı sona erdi (En geç teslim olan Mihver devleti Japonya, en
geç kapanan cephe de
Pasifik Cephesi’dir).
II. DÜNYA SAVAŞI
SIRASINDA TOPLANAN KONFERANSLAR
Atlantik Bildirisi
(1941) :
İngiltere
Başbakanı Churchill ile ABD Başkanı Roosevelt’in 1941’de Kanada açıklarında bir savaş gemisinde bir
araya geldiği
toplantıdır. Bu toplantıda II. Dünya Savaşı sırasında ve sonrasında izlenecek politikalar görüşülmüştür. Bu toplantıda alınan bazı kararlar:
Savaştan sonra
yenilen devletlerden toprak alınmayacak,
halkların onayı alınmadan toprak değişikliği yapılmayacak, milletler kendi geleceklerini
kendileri tayin edebilecek(self-determinasyon), açık denizlerde ticaret serbest
olacak, Mihver devletleri silahtan arındırılacak ve savaştan sonra topyekün silahsızlanmaya gidilecek... ABD, bu
bildiriyle Monroe Doktrini’ni
2. kez ve bu sefer kalıcı biçimde terk etmiştir.
Kazablanka Konferansı
(Ocak 1943) :
ABD Başkanı Roosevelt ile İngiltere Başbakanı Churchill arasında 1943’te Fas’ın Kazablanka şehrinde yapılan gizli toplantıdır.
Bu konferansta savaşın, Mihver Devletler kayıtsız-şartsız teslim olana kadar devam edeceği kararı alınmıştır
SSCB lideri Stalin de
konferansa davetliydi ama Stalingrad Muharebesi devam etmekte olduğu için toplantıya katılmadı. Türkiye’nin savaşa Müttefiklerin yanında girmesi gerektiği konuşuldu.
Adana Görüşmesi
(Ocak 1943) :
Kazablanka Konferansı’dan
hemen sonra yapıldı. İngiltere Başbakanı Churchill ile Türkiye Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ve Başbakanı Şükrü
Saraçoğlu arasında 1943’te Adana’da yapılan
görüşmedir.
Görüşmede Türkiye'nin II. Dünya Savaşı’na Müttefiklerin yanında girmesi istenmiş; Türkiye ise hazırlıksız olduğunu belirterek savaş dışı kalmaya çalışmıştır.
Tahran Konferansı
(Kasım1943) :
ABD Başkanı Roosevelt, İngiltere Başbakanı Churchill ve SSCB lideri Stalin’in hepsinin bir araya geldiği ilk toplantıdır.
Mihver Devletlere karşı izlenecek politikalar görüşülmüştür.
Türkiye’nin savaşa katılması gerektiği konuşuldu.
Kahire Konferansı
(Kasım 1943) :
Uzakdoğu'daki gelişmeleri değerlendirmek
maksadıyla; Roosevelt
(ABD), Churchill (İngiltere) ve Çan Kay Şek (Çin) arasında Kahire’de yapılan toplantıdır.
Türkiye’yi temsilen katılan Dışişleri Bakanı Numan Menemencioğlu, Müttefiklerin üs talebini ve Türkiye’nin
savaşa
girmesi talebini reddetti.
II. Kahire Konferansı
(Aralık 1943) :
Roosevelt, Churchill ve
Türkiye Cumhurbaşkanı İsmet İnönü arasında Kahire’de yapılan toplantıdır.
Toplanma nedeni, özellikle
Churchill’in Türkiye’nin
savaşa
katılmasını
ısrarla istemesidir. SSCB’nin Boğazlara yönelik emellerinden çekinen İnönü, savaşa katılmayı prensip olarak kabul etti ama asla katılmadı. Bu konferanstan sonra Türkiye’nin Müttefiklerle ilişkisi zayıfladı.
Yalta Konferansı (Şubat
1945) :
II. Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru Müttefik Devletlerin temsilcileri
(Roosevelt, Churchill ve Stalin) savaş sonrası dünya
düzenini görüşmek için Kırım’ın Yalta Limanı’nda buluştu.
Alınan en önemli
kararlar: Almanya’da 4 işgal bölgesi oluşturulacak / Savaş suçluları yargılanacak…
NOT: Yalta, Müttefikler arasındaki iş birliğinin sonudur,
bundan sonra aralarında
rekabet başladı (Soğuk Savaş’ın temelleri atıldı).
San Francisco
Konferansı (Nisan 1945) :
II. Dünya Savaşı'nın sonuna doğru Müttefiklerin ve Türkiye’nin de dahil olduğu 50 ülkenin bir araya geldiği konferanstır.
Not: Birleşmiş
Milletler Örgütü
bu konferansta kurulmuştur.
Potsdam Konferansı
(Temmuz 1945) :
II. Dünya Savaşı sonralarına doğru, Almanya’nın
teslim olması sonrasında Berlin yakınlarındaki Potsdam’da toplanan konferanstır.
Katılanlar: SSCB lideri Stalin,
yeni ABD Başkanı Truman (Roosevelt ölmüştü), İngiltere Başbakanı Churcill ve onun İngiltere’deki seçimleri kaybetmesiyle yeni İngiltere Başbakanı Attlee 1945’te. Almanya’nın paylaşılması görüşülmüştür.
Alınan Kararlar:
a-) Almanya 4 işgal bölgesine ayrılacak; ABD, İngiltere, Fransa
ve SSCB yönetimlerine bırakılacak.
b-) Berlin şehri 4 işgal bölgesine ayrılacak.
c-) Avusturya 4 işgal bölgesine ayrılacak.
d-) Alsace-Lorraine
Fransa’ya, Südet bölgesi ise Çekoslovakya’ya geri verilecek.
NOT: Türkiye’nin katıldığı konferanslar:
Adana Görüşmesi, I. Kahire
Konferansı, II. Kahire
Konferansı, San Francisco
Konferansı (İlk üçü doğrudan Türkiye ile ilgilidir).
NOT: Büyük devletlerin çıkarları doğrultusunda alınan kararlar, anlaşmazlıkların artmasına ve dünyanın iki nüfuz bölgesine
(bloka) ayrılmasına neden olmuştur. Savaş sonunda çıkan anlaşmazlıklar, 1947’de Soğuk Savaş dönemini
başlatmıştır.
SAVAŞIN
ETKİLERİ
Siyasi Sonuçlar
Faşizm ve Nazizm
gibi siyasi akımlar sona ermiş, Komünizm
güçlenmiştir.
İngiltere
ve Fransa’nın ekonomileri bozulmuş, sömürgeleri
üzerindeki hakimiyetleri azalmıştır. II. Dünya Savaşı’nın
galibi olmalarına rağmen eski güçlerini kaybetmişlerdir.
İtalya,
Japonya ve Almanya’nın toprakları Müttefik devletler
tarafından işgal
edilmiştir.
İtalya
Afrika’daki tüm topraklarını
kaybetmiş,
ayrıca 1947 Paris
Antlaşması ile Rodos ve Oniki Ada’yı
Yunanistan’a bırakmıştır.
Dünya barışını korumak amacıyla, New York merkezli Birleşmiş Milletler Teşkilatı 1945’te kurulmuştur. Not: Türkiye, BM’de kurucu üyedir.
Almanya silahtan
arındırıldı, Avusturya Almanya’dan ayrıldı. Potsdam’da alınan kararlar
uygulandı; Almanya, Avusturya, Viyana ve Berlin 4 işgal bölgesine ayrıldı…
Müttefikler 1949’da başkenti Bonn olan Federal Almanya
Cumhuriyeti’ni (Batı Almanya) kurarken SSCB de başkenti Berlin
olan Demokratik Almanya Cumhuriyeti’ni
(Doğu
Almanya) kurdu.
Japonya tarihte ilk kez işgale uğradı; ABD’li General Mac Arthur gözetiminde, seçim yoluyla yeni bir hükümet
kuruldu.
ABD ve SSCB, II. Dünya
Savaşı’ndan
yeni dünya düzeninin iki süper gücü
olarak çıkmışlardır. ABD 1947’de Avrupa’nın
güvenliği için Truman Doktrini doğrultusunda
Marshall Yardımı’nı
yaptı ve 1949’da NATO’yu kurdurdu.
Ekonomik Sonuçlar
Başta Almanya olmak
üzere Avrupa’da birçok ülke hasar görmüş; tarım, ticaret ve sanayi büyük
zarara uğramıştır.
Dolar, Altın yerine
kullanılabilen uluslar arası bir para birimi olmuş ve 1944’te Washington’da Uluslararası Para Fonu (IMF) kurulmuştur.
Toplumsal
Sonuçlar
II.Dünya Savaşında, cephe
gerisindeki birçok sivil de hayatını
kaybetmiştir.
(Yaklaşık
50 milyon insan ölmüştür.)
Savaşan ülkeler arasında göçler artmıştır.
Savaş suçlularının
yakalanarak, yargılanmasına çalışıldıysa
da tam olarak başarılı
olunamamıştır.
İnsan Hakları
İhlalleri
Nürnberg’de (Almanya) toplanan uluslararası
bir mahkeme tarafından suçlu görülen Nazi Alman yöneticileri, Nazi Partisi
siyasi liderleri ve diğer suçlular yargılanmıştır.(1945-46)
Tokyo’da 1946’da kurulan
bir mahkemede Japon yöneticiler yargılanarak, cezalandırılmıştır.
Birleşmiş Milletler Teşkilatı tarafından “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi” 1948’de kabul edilmiştir. (1789’daki İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi ile karıştırma)
Demir Perde :
İlk
kez 1946’da İngiltere Başbakanı Winston Churchill tarafından kullanılan bir kavramdır. II. Dünya Savaşı sonrasında ABD ve SSCB arasındaki ideolojik ayrılıktan
dolayı Avrupa’yı
Doğu
ve Batı olarak iki bloka
ayıran ideolojik ve
fiziksel sınırları tanımlar.
Doğu Bloku ülkeleri, SSCB etkisindeki Doğu Avrupa ülkelerinden oluşurken Batı Bloku ülkeleri, kapitalist ABD etkisindeki Batı Avrupa ülkelerinden oluşur.
Demir Perde’nin en
çarpıcı simgesi Berlin Duvarı’dır. SSCB 1991’de dağılınca bu kavram da anlamını yitirdi.
Birleşmiş
Milletler (BM) 1945 :
II. Dünya savaşının bitiminde, Müttefik devletler tarafından yeni dünya düzenini kurma ve dünya barışını devam ettirmek için 1945’te kurulmuş teşkilattır. San Francisco Konferansına katılan
devletler kurucu üye kabul edilmişlerdir. Türkiye de kurucu üyelerdendir.
Merkezi New York’ta
bulunur. İngiltere,
Fransa, ABD, Rusya ve Çin;
BM güvenlik konseyinin
daimi ve veto yetkisine sahip 5 üyesidir.
Temel işlevi dünya barışını ve güvenliğini korumaktır (Savaştan önceki Milletler Cemiyeti gibi). Not: Avrupa Birliği ile Birleşmiş Milletler
birbirinden bağımsız iki kuruluştur.
Nürnberg Mahkemeleri
(1945) :
Nürnberg Uluslararası
Askeri Ceza Mahkemesi.
II. Dünya Savaşı sonrasında ABD, Birleşik Krallık (İngiltere), Fransa ve Sovyetler Birliği tarafından 1945’te açılan ünlü
mahkemedir. II. Dünya
Savaşı
öncesi ve sırasında Almanların yaptığı soykırımda
görev almış olan kişilerin cezalandırıldığı yargılamalardır.
Bretton Woods Antlaşması (Sistemi) :
50 milyon insanın öldüğü, 30 milyon kişinin mülteci durumuna düştüğü II.D.S, ekonomik
anlamda ciddi yıkımlara yol açtı.
Savaş
nedeniyle Avrupa ekonomisi % 50 küçülür- ken ABD ekonomisi % 50 büyüdü. 1944’te ABD’nin Bretton Woods kasabasında
uluslararası para kullanımı kurallarını düzenleyen bir anlaşma imzalandı.
Yıkımı telafi edip
Avrupa’nın yeniden yapılanması ve uluslararası para akışını sağlamak için ABD öncülüğünde merkezi Washington olan 2 yeni örgüt kuruldu:
1-) IMF (Uluslarası
Para Fonu): Ödeme
güçlüğü
çekecek Avrupa devletlerine kredi
vererek “uluslararası ticaretin daralmasını önlemek
amacıyla” 1945’te kuruldu.
2-) Dünya Bankası: “ Avrupa
devletlerine ülkelerinin yeniden imarı için” uzun vadeli yatırım
kredisi vermek amacıyla 1947’de kuruldu.
Ortadoğu’nun Emperyalist Devletler Tarafından Yeniden Şekillendirilmesi :
Tüm dünya Yahudilerini İsrail’de toplamayı hedefleyen Siyonist Hareket, 1897’de İsviçre’nin
Basel şehrinde
Theodor HERZL önderliğinde ilk
kongresini yapmıştı. Kongrenin amacı Yahudi halkına bir vatan bulmak ve kendilerine vaat
edildiğine
inandıkları topraklarda İsrail Devleti’ni kurmaktı.
Dünya Savaşı sırasında İngilizler, Balfour Deklarasyonu (1917)
ile bir Yahudi devletinin kurulmasına
izin vereceklerini duyurdu. Savaştan sonra Filistin, İngiliz mandasına bırakıldı.
İngilizlerin
göz yummasıyla bölgeye yapılan yoğun göçlerle Yahudi nüfusu hızla arttı.
II. Dünya Savaşı’ndan sonra İngiltere, Filistin’in yönetimini BM’ye bıraktı (1948). BM aynı yıl
Filistin’de David Ben
Gurion başkanlığında İsrail Devleti’nin kurulmasına izin verdi (14 Mayıs 1948). Ertesi
gün ABD ve SSCB yeni devleti tanıdı. Böylece ilk kez BM’nin onayıyla bir devlet
kurulmuş
oldu. 1 milyon Filistinli komşu ülkelere
göç ederek mülteci durumuna düştü.Filistinliler, İsrail’in kuruluşunu El Nakba (Felaket Günü) olarak anarlar.
II. DÜNYA SAVAŞI’NIN ASKERÎ, KÜLTÜREL VE BİLİMSEL
ETKİLERİ
Dünyanın ilk bilgisayarı
olan ENIAC, savaş sırasında ABD ordusunun ihtiyaçları için
yapıldı.
II. D.S, karada
“tankların savaşı”
olarak bilinir. Almanların
etkili tankları: Leopard, Panther ve Tiger.
Sovyetler’in MIG denen
avcı uçakları, Japonların ise Kamikaze uçakları savaşta çok etkili oldu.
Savaştan sonra
Hollywood sineması
sanatsal bir düşüş yaşarken 1950’lerde Asya ve Latin Amerika ülkeleri sinema alanında atılım yaptı.
Japon yönetmen Akira Kurosawa öne çıkan isimlerdendir. İlerleyen yıllarda II. D.S., sinema için zengin bir kaynak oldu (Özellikle Hollywood çok film yaptı).
Savaş sonrası edebiyatında öne çıkan isimler: Jean Paul SARTRE ve Albert
CAMUS (Fransa), Herman HESSE ve Erich Maria REMARQUE (Almanya), George ORWELL (İngiltere)
SAVAŞ YILLARINDA
TÜRKİYE
A-) II.Dünya
Savaşı’nda Türk Dış
Politikası :
Mihver ve Müttefik
Devletler, II.Dünya Savaşı’nda coğrafi konumundan dolayı Türkiye’yi kendi
taraflarında savaşa
sokmak istemişlerdir.
Türkiye ise toprak bütünlüğü ve bağımsızlığını
korumak amacıyla savaş dışı kalmıştır.
Savaşı kazanan tarafın ortaya çıkmasıyla Türkiye, Birleşmiş Milletler’de yer alabilmek için 23 Şubat 1945’te sembolik olarak Almanya ve Japonya’ya savaş ilan etmiştir.
Üçlü İttifak
(Ankara Paktı-1939): Türkiye, İngiltere ve Fransa arasında imzalandı. Buna göre savaş Akdeniz’e yayılırsa
bu 3 devlet birbirine yardım
edecekti (Bu yüzden “Karşılıklı Yardım Antlaşması” olarak da bilinir). Ayrıca anlaşmaya göre İngiltere ve Fransa, Türkiye’ye maddî yardımda bulunacaktı. Ancak Fransa’nın
Nazi işgaline
uğrayıp savaş dışı kalmasıyla anlaşma 1940’da geçerliliğini yitirdi
Türkiye ile Almanya
arasında 1940’ta bir ticaret antlaşması, 1941’de ise “Saldırmazlık Paktı” imzalandı.
1941’de Türkiye ile
Bulgaristan arasında “Saldırmazlık Paktı” imzalandı.
Türkiye ile Müttefik
Devletler arasında 1943’te Adana ve Kahire Görüşmeleri yapılmıştır.
Bu görüşmelerde Türkiye’yi savaşa sokmak için ikna edilmeye çalışılmış ama sonuç alınamamıştır.
B-) II. Dünya
Savaşı’nın Türkiye’ye Etkileri :
1940’ta ekonomiyi ve
fiyatları denetim altına almak için “Milli Korunma Kanunu”
çıkarıldı. Bu kanunla Petrol Ofisi, Et ve Balık Kurumu gibi bazı kurumlar
kuruldu.
· Savaş nedeniyle 1 milyon
asker beslendiği,
yıllık
bütçenin
% 60’ı ordunun
masraflarına harcandığı için II. Beş Yıllık Kalkınma Planı uygulanamadı. Tarımsal üretim
(özellikle buğday
üretimi) azaldı. * Enflasyon ve karaborsa arttı, büyük
kentlerde karne uygulamasına (özellikle ekmekte) geçildi.
1940’ta Köy Enstitüleri
kuruldu (Demokrat Parti döneminde 1954’te kaldırıldı)
Savaşın olumsuz
etkileri Türk Edebiyatına da yansımış ve Garip Akımı (Orhan Veli Kanık,
Oktay Rifat HOROZCU, Melih Cevdet ANDAY) ortaya çıkmıştır.
Peyami SAFA, Ahmet Hamdi
TANPINAR, Bedri Rahmi EYÜBOĞLU, Behçet NECATİGİL ve Sait Faik ABASIYANIK bu dönemin önemli şair ve yazarlarındandır.
İhracatımız
azalırken devletin masraflarını karşılamak için birçok yeni vergi kondu:
Varlık Vergisi (1942)
:
II. Dünya Savaşı sırasında Türkiye’deki olağanüstü durumu fırsata çevirip servet edinen tüccarlardan 1942’den itibaren alınan bir vergidir. Bu vergiyi ödeyemeyen tüccarlar çalışma kamplarında (Erzurum-Aşkale) çalıştırılmışlardır. Özellikle gayrimüslim tüccarlardan toplanan bu vergi sert
tepkiler sonrası 1944’te kaldırıldı.
Toprak Mahsulleri
Vergisi (1944) :
Kırsal bölgede yaşayan çiftçiler ürettikleri ürünün % 10’unu nakit veya mal olarak ödeyecekti (Osmanlı’daki Aşar Vergisi’ne benzer). Savaş nedeniyle
harcamaları artan devlete
kaynak sağlamak
için konan bir vergidir. Bu vergi büyük
servetleri olan çiftçilerden çok, geçimini zar zor sağlayan küçük çiftçilerden ancak alınabilmiştir. Tepkiler üzerine 1946’da
kaldırıldı.
NOT : Varlık Vergisi şehirli ’’tüccar’’ kesimden alınan bir vergi iken, Toprak Mahsulleri
Vergisi kırsal bölgedeki ‘’çiftçi’’
kesimden alınan bir vergi türüdür.
Köy Enstitüleri
(1940-1954) :
İlkokul
öğretmeni yetiştirmek üzere 1940’ta açılmış okullardır. Köylerden toplanan ilkokul mezunu zeki
çocuklar, bu okullarda yetiştirildikten sonra yeniden köylerine dönerek öğretmenlik
yapmaktaydılar. Hasan Âli Yücel’in Millî Eğitim Bakanı olduğu
dönemde, İsmail
Hakkı Tonguç'un
çabalarıyla açılmıştır.
Demokrat Parti’nin
iktidarda olduğu
dönemde Köy Enstitüleri, CHP ve SSCB propagandası yaptıkları gerekçesiyle 1954’te Adnan Menderes tarafından kapatılmıştır.
Vecihi Hürkuş : Askerî pilot, uçak imalatçısı ve
mühendisidir. 1932’de Türkiye’nin ilk sivil uçuş okulunu açtı.
Nuri Demirağ : 1936’da Türk havacılık sanayisinin
temellerini atan girişimci ve işadamıdır.
Kendi adıyla anılan 2 uçak tasarlamıştır. 1945’te kurulan muhalefet partisi Millî Kalkınma Partisi’nin kurucularındandır, parti genel başkanlığı da yapmıştır (1954 seçimlerinde Demokrat Parti’ye
geçti).
NOT : Ülkemizde ilk radyo, 1943’te yayına başlayan Ankara Radyosu’dur. Münir Nurettin Selçuk bu radyoda
canlı konserler vermiştir. 1947’de de radyo kapsamında Yurttan Sesler Korosu kurulmuştur.
%20(200%20x%20200%20piksel).png)

🔔 Görüşleriniz Biçim için Önemlidir.